ÇOCUK GELİŞİMİNDE   BÜTÜNSEL YAKLAŞIM

İlkay Çolapkulu

Fizyoterapist, Çocuk Nörogelişimi 

SEREBRAL PALSİDE 20 YILLIK DENEYİM

Bütünsel Sistematik Nörogelişim Kurucusu

 

BSN 

      ÇOCUK NÖROGELİŞİMİ VE REHABİLİTASYONU


        Bütünsel Yaklaşım ile Sistematik Terapiler

Bütünsel Sistematik Nörogelişim

Bütünsel Sistematik Nörogelişim çocuk rehabilitasyon alanında uygulanan “Düşünce - Duyu/Duygu - Hareket” döngüsünde birleştirici ve genişletici pozitif yönde ilerleyişi tetikleyen gelişimsel bir çocuk-aile yaşam ekolüdür.

Özel gereksinimli çocukların nörogelişimsel gelişimine, çocuk ve ailenin rehabilitasyon süreçlerine, çocukların toplumsal rol desteğine odaklanan bütünleştirici bir evrensel gelişim yaklaşımdır.

Çocuk Nörogelişimini bir sistemler bütünü olarak ifade eder ve bu alt sistemlerin birbiri ile uyumlu çalışması sonucunda gelişimin anlamlı bir sonuç ortaya koyabileceğini savunur.

Her çocuğun kendi bütünsel yapısının farklı olduğunu ve işleyen gelişimsel sistemlerinin dengesinin farklı olduğunu söyler.Bu nedenle standart, tekrarlı, güçlendirmeye yönelik egzersiz yaklaşımını doğru kabul etmez.

Her çocuğun, her anının yeniden değerlendirildiği, potansiyelinin arttırılması için desteklendiği ve bu potansiyelin fonksiyonelliğe dönüştürülmesi için yapılandırıldığı bir nörogelişimsel süreç kavramıdır...

ÇOCUKLARIN GELECEĞİ

ÇOCUKLARIN GELECEĞİ

ÇOCUKLARIN GELECEĞİ


Gelecek herkes için Mevlana’nın da dediği gibi bir hayal perdesi fakat özel gereksinimli bir çocuğun geleceği, geçmişin sis bulutları ile perdelendiği için hayalleri görmekte zorlanırız çoğu kez.

Hayaller bizi güvende tutar oysa, ne kadar çok hayallenir, planlanırsak kendimizi o kadar emniyette hissederiz. Çocuklarımızın da geleceğini tahmin edebildikçe, düzenleyebildikçe, gelecek resmini gördükçe kendimizi huzurlu hissederiz. Belirsizliklerden hoşlanmayız. Akıl her şeyin belli olmasını ister kendini konfor altına alabilmek ve hiç acı çekmemek için. Bu nedenle gelecek için çırpınırız bugünün vakitlerinde. İnsanlığımızdandır bu çaresizliğimiz. Mazur görsün bizi şefkatin kaynağı.

Mevlana, ‘Geçmiş bir sis bulutu, gelecek bir hayal perdesi, hakikat bugündür” dedi.Anlamaya çalışıyoruz, böylesi bir akışta olmayı öğrenmeye çalışıyoruz. Olacak inşallah.

Geleceği düşünmeden edemediğimiz bugünlerimizde özel gereksinimli çocuklarımızı neler bekliyor sorusu yanar dönerli bir tabela ışığı altında zihinlerimizde asılı duruyor.

Ülkemizin sunduğu sistemin sayı içeriği fena sayılmazken nitelik içeriği maalesef çok düşük. En büyük sorunumuz çocukların ve ailelerin neye ihtiyacı olduğunun bilinememesi. Standart okul binaları, standart dersler, standart haklar, terapiler, klasik uzmanlar ve ortada her çocuğa ve ailesine aynı çizelge üzerinde yer bulmaya çalışan bir sistem ve huzursuzluk bulunmaktadır.Böylesi bir tabloda gelecekte bizi neler bekliyor sorusu alarm boruları ile ötecek elbette. Sıradan insanlarız ve böylesi bir hayat resmi içinde kimsenin evliya rolü yok. Herkes sadece anne ve baba. Çocukları ile ilgili hayal perdeleri her anne baba gibi özel gereksinimli çocukların ailelerinin de hakkı. Gerçekten işleyen bir dünya sistemi en azından bir parça hayal kurdurabilmeli insanlara. İsa’nın mucizelerinden istemiyor kimse, bir parça hayal kurabilmek istiyor.

Ülke sistemimiz bir gün nitelikli bir hizmet anlayışına geçecektir belki. Bu umudumuzu saklı tutalım, umutsuzluk değil mizacımız. Belki de farkına vardıracak doğru kişilerle yolu kesişmiyor. Bilemiyoruz, beklemedeyiz umutla. Şikayet etmekle zamanı yitirmeyelim, tembellik etmeyelim.

Beklerken ne yapalım ? Asıl soru bu. Farkındalığı uyandıracak, gerçek ihtiyaçları resmedecek eylemlerimiz ne olabilir?

Çocukların en önemli ihtiyacı iletişimdir.

Çocuklarımızı potansiyellerine uygun iletişim kurabilecek bir yaşam ile donatalım.

İletişim modelleri birbirine benzeyen çocukların bir araya gelebilmesi için bir girişim başlatalım. Birbirine yakın potansiyelli çocukların kendilerini tanımak için birbirine ihtiyacı var. Çocukların buluşabilmesi için bir hareket oluşturalım.

Ev okulu çözümü oluşturalım.

Ev okulları birbirine yakın çocukların birbirlerinin evini kullandığı ya da dev tv ekranlarında online bağlantılı okul zamanları oluşturalım.

Standart müfredat takibi değil, potansiyel ve ilgi müfredatları oluşturalım her çocuğa özel.

Ev içinde teknoloji destekli ilgi alanları, hobi alanları araştıralım.

Kırsal yaşantıyı düşünelim. Kırsal yaşantıda çocuklarında bir parçası olabileceği iş girişimleri düşünelim. Acil tıbbi desteklerin gerekli olmadığı çocuklarda kırsal yaşantının özgürlüğünü düşleyelim. Çocukları bir araya getirecek misafirlik programları için düşünelim. Çocukların hangi işin ucundan tutabileceğini tahmin etmeye çalışalım, hayatın yönüne ona göre biçim vermeye çalışalım.

Demek istediğim çocukların gelecek hayalleri yetişkinlerin birlikte hareket etmesi ile çok yakından ilgili. Yetişkinlerin çözüm seçeneklerini çoğaltması ile çok yakından ilgili. Yetişkinlerin açacağı kapılar ile çok yakından ilişkili. Çocukların geleceği şehirlere sıkışmış standart okullar değil, çocukların geleceği tek düze oluşturulmuş eğitim müfredatları hiç değil.

Çocukların geleceği iletişimde saklı. Doğa ile kurdukları iletişimde, dijital dünya ile kurdukları iletişimde, birbirleri ile kurdukları iletişimde, nesneler ile kurdukları ile iletişimde, kendileri ile kurdukları iletişimde aşikar çocukların geleceği...


İLKAY ÇOLAPKULU

Bu içeriği paylaşın :

BSN İletişim Bilgileri

İletişim Formu


Nörogelişimsel süreçte oluşturulacak desteklenme stratejisi için bizler ile iletişime geçebilirsiniz...

ÇOCUKLARIN GELECEĞİ

İnternet sitemizdeki deneyimlerinizi arttırabilmek ve kişiselleştirilmiş deneyim sunabilmek için çerezler kullanıyoruz.


Özelleştir Kabul et

Çerez Tercihleri

Çerezlerin kategorilerine göre seçimler.


Tercihi kaydet Tümünü kabul et


Daha detaylı bilgi : Çerezler Hakkında