Serebral Palsi Yazı Dizisi
-1-
Serebral Palsi Nedir ?
Çocuklarda merkezi sinir sisteminin yani beyin dokusunun, doğum anı ya da doğum sonrasında oluşabilecek bir nedenden ötürü doğal nörobiyolojik yapısının bozulması ile oluşan çok geniş bir tanımlamadır ve türkçe karşılığı beyin felci olan serebral palsi; Nörogelişimsel problemleri ifade eder.
Nörogelişimsel sorunlar çocuğun gelişiminde ve yaşamında özel gereksinimler meydana getirir.Özel gereksinimliliklerin derecesi beyin yapısının etkilenim oranı ile doğru orantılıdır.Beyin dokusu ve sinir ağları ne kadar çok etkilenirse çocuğun hareket, konuşma, planlama, görme, el kullanımı, öğrenme…gibi becerilerinde de o denli gelişim sorunları açığa çıkacaktır.
Serebral palsi sürecinde, gelişim becerilerinin açığa çıkışını sağlayan beden parçalarının fonksiyonel olamama ve bütünlük sağlayamama durumunun beyinde ki sinir bağlantılarının yoksunluğundan kaynaklandığı unutulmamalıdır.
Beyinde gelişim işlerini mükemmel derecede koordine edecek yeterli sinir hücresi işbirliğinin olmayışı bedende görünen cevapları katılaştırır.
Katı beden cevapları; yürüme sırasında esnek, hızlı, dengeli olamamaktır, akıcı konuşmanın olamaması ya da sadece kaba sesler verebilmektir, görme genişliğinin ve derinliğinin elde edilememesidir. Ses çıkarmaya çalışırken kolları ve bacakları da harekete katmak, oturmanın ayrışmasını elde edemeyiş ve buna benzer ayrışamayan cevaplardır.
Serebral palsi de gelişim cevapları 'Birleşik Hareket' yönlüdür.
Beyinde ki sinir ağı dallanmasının yeteri kadar geniş olmayışı ve gelişim işlerinin daha az sayıda sinir ağı ile yapılmaya çalışılması işlerin yapılışı sırasında ince, naif, hassas koordinasyonlardan uzak kalmasına neden olmaktadır.
Problemin kaynağı kaslarla ilgili değildir. Kaslar süreçte gelişim deneyimlerinin azlığından ikincil olarak negatif yönde etkilenirler fakat 1. problem kaynağı olmadığı gibi 1. çözüm kaynağı da değildirler.Beyine ulaşmak için kullandığımız araçtırlar.
Serebral palside beyinde ki koordinasyon haritasının genişlemesi nörogelişimsel açıdan birincil olarak verilecek destektir.
Beynin etkilenen bölgesi sinir ağlanmaları konusunda cılız ya da etkisiz kalır. Beyin bu etkisiz alanı nedeni ile daha az sinir rezervi ile iş üretmeye çalışır. Bu durum strese neden olur. Bu psikolojik stresten ziyada nörolojik bir strestir.
Serebral palsili bir beyin, gelişim ve iş üretirken normalden daha az sinir ağı ile bunu yapmaya çalışır ve bu durum o iş için gelişimde ustalık oluşturmakta çok zorlu bir süreç meydana getirir. En basit hareketlerin ustalık geliştirmesi için bile çok uzun tecrübe vakitlerine ihtiyaç vardır. Çünkü işi üstlenen az sayıda sinir hücresi bağlantısı vardır oysa ki gelişimsel işler çok ciddi sinir bağlantıları gerektirir, bu çok geniş ağlanmalara sahip olmadan üretilmeye çalışılan gelişimler beden için aynı zamanda yük ve stres kaynağı da oluşturmaktadır.
Bu noktada serebral palsi de gelişim üreticiliğine destek olurken çocukların nörolojik strese maruz kalmaması çok önemlidir. Nörolojik stres bedenin anatomik düzgünlüğüne zarar verebilir.
Beyin daha az sinir ağı bağlantısı ile koordine etmeye çalıştığı zihnin ve bedenin büyük işleri sırasında yoğun çaba ve efor harcatmak zorunda kalır.
Sıradan, otomatik ve kolayca yapılan nörogelişimsel işler nörogelişimsel problemler nedeni ile çok zorlu şekilde yapılmaya çalışılır.
Bu nedenledir ki serebral palsi tedavisinde destekleme metodolojisi çok önemlidir.
Serebral palsi tedavi yaklaşımı güçlendirme metodlarından ziyade sinir ağının olgunlaşmasını sağlayan bütünsel metoda ihtiyaç duyar.
İlkay Çolapkulu
Fzt, Bütünsel Yaklaşım Kurucusu
@butunselsistematiknorogelisim