Serebral Palsi günümüzde destek tedaviler ile çözümlenmeye çalışılmaktadır.

Serebral palsi tanısını ortadan kaldıracak, bu tanının getirdiği nörogelişimsel problemlere son verecek bir tedavi çözümü günümüzde maalesef yok.

Nörobilim sinir bağlantıları keşfi konusunda henüz çözümün çok başında. 100 milyar sinir hücresinin birbiri ile yaptığı çoklu bağlantıları henüz resmetmiş değil. Bu zamana kadar sadece 30 bin sinir hücresinin bağlantısallığı kaydedilebilmiştir. Geriye 100 milyar- 30 bin hücre gibi ulaşılması gereken dev bir sonuç var. Aynı zamanda yeni bir matematikte gerekli bu verilerin kaydı için ve yeni bir bilgisayar…

Elbette her şey üzerinde hummalı bir çalışma var fakat bu çalışmalar ne zaman sonuçlanır ve serebral palsi dünyasına yansır şimdilik bir öngörü dahi oluşturmak zor.

Serebral palside tedavi süreci çocuğun doğuştan getirdiği potansiyeli desteklemek üzerine kuruludur. Potansiyelin bilgiye, topluma, yaratıcı eyleme ulaşımını kolaylaştırmak  desteğin en önemli üç ayağıdır. Yaşam dengesi ancak bu şekilde kurulabilir.

Süreç her çocuk için farklı işler. Potansiyel ve ihtiyaçlar sürecin nasıl formülize edileceğini belirler.

İlk destek ilişkidir ve çok önemlidir. Hastane ortamında olabilirsiniz ya da ilk anlardan itibaren evinizde olabilirsiniz. Kucağınıza alma şansınız olmayabilir ya da ilk dakikadan itibaren kucağınızdadır bebeğiniz. Yaşanan sorunlardan dikkatinizi alıp bebeğinize yöneltebilme gayreti gereklidir bu anlarda. Yaşanan sorunların ne olduğunu anlamaya çalışmak, tıbbi destek arayışları vs gibi telaşlı yaşantılar ilişkilenmeyi sekteye uğratabilmektedir. Her ne olursa olsun, hangi zamanda ya da mekanda olursanız olun ilk destek ilişki/ bağ kurmaktır. Saf, sorgulardan ve telaşlardan arınmış bir ilişki bu sürece en iyi başlangıçtır. Çocuğunuzun sakin ve güvenli bir limana ihtiyacı olduğunu unutmayın.

Çocuğunuzun düzeltilmesi gereken ya da tamir edilmesi gereken bir objeye dönüşmesine izin vermeyin serebral palsi hikayesinde. 

Destek sürecinin ilk yıllarında sakin olmak en zor ve en önemli meziyettir aileler için.

Beslenme konusunda, sakinleşebilmesi konusunda, hareketliliği konusunda belki de iletişimi konusunda dahi  danışmanlık ihtiyacınız olabilir. Bu bilgilerin hepsi bir terapinin içinde yer alabilir. He biri için onlarca farklı uzman ziyaretine gerek yoktur. Doğru seçilmiş bir destek noktası size bu bilgileri aktarabilir.

Bebeğe bakım veren kişinin erken çocukluk evresinde edindiği bilgileri yaşam içinde harmanlaması gelişimin ateşleyicisi olacaktır.

Bakım verenin de hem aile hem uzman açısından iyi bir desteğe ihtiyacı vardır.

Özellikle erken çocukluk evresi ev yaşantısı açısından önemlidir. Bu yaşantının parçalanmadığı bir destekleme şekli bulunmalıdır. 

Fizyoterapi desteği ilk karşılaşacağınız destek alanıdır ve süreçte potansiyelin ihtiyacına göre eşlik eder ya da bir zaman sonra sonlanabilir.

Hareket sistemi desteği fizyoterapi ile başlar fakat dans ile devam edebilir. Eylem alanı su ile, doğa ile, hayvanlar ile, teknoloji ile, sanat ile, materyal ile çeşitlenebilir ve yeniden yeniden şekillenebilir. Sistem devamlı kendini yenilemelidir.

Hareket sistemi desteği önceliğinde başlayan serebral palsi sürecinde nörogelişimi oluşturan diğer sistemler olan iletişim- düşünce- duyu/duygu sistemleri de desteğe ihtiyaç duyabilir.

İlk yıllar bu destekler iç içe ve birlikte sunulmalıdır. Çünkü doğal gelişim bunu gerektirir. Gelişimin dinamosu bu sistemlerin birlikte organize olmasıdır.

Geç çocukluk evresi ise daha özelleşmiş alan destekleri için daha uygun hale gelebilir. Bunun belirleyicisi yaş olgunluğu kadar potansiyel olgunluğudur aynı zamanda. 

Nörogelişimin bu alt sistemleri potansiyel ve yaşa göre farklı çevresel alanlara ihtiyaç duyabilir. Örneğin iletişim için yoğun teknolojik bir ortam gerekebilir bazen,

ya da tam tersi tüm materyallerden sıyrılmış sade bir doğadır çocuğun ihtiyaç duyduğu. 

Serebral palsi nörolojik ya da fizyolojik yan problemler yaşamadığı sürece iyi tasarlanmış bir hayat içinde her zaman daha iyi olma şansı bulur. Evrimleşmek için destek bulduğunda doğuştan getirdiği potansiyeli geliştirmek konusunda pozitif ilerler.

Zor olan potansiyelin etrafında fırsatlar sürekliliği oluşturmaktır.