Kas Gevşetme Ameliyatı Ne Zaman Gereklidir ?

Kas gevşetme ameliyatları rehabilitasyon sürecinin en çelişkili kararlarından birini oluşturuyor.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki ameliyat kararı süreçte fizyoterapi desteğninin ihtiyaçları karşılayamadığı anlarda alınması gereken bir karardır.

Kas esnekliğinin azalması ve kas boyunun kısalması ana nedenlerin başında gelir.

Pasif ve aktif hareket tasarımı sırasında anatomik dizilimin kaliteli sağlanamıyor olması ameliyat kararını düşündürtür.

Burada ki ayırt edici çizgi "Değerlendirmenin Şeklidir".

Çocuğun gerçekten kas esneklik kaybına ve  ve kas kısalığına maruz kaldığı çok iyi tespit edilmelidir.

Muayene masası üzerinde kısa bir zaman zarfında sırt üstü ya da yüz üstü yatarak ölçülmeye çalışılan kas açılarına ya da 3-5 adımlık yürüme performansını bakarak yapılan değerlendirme çocuğun gerçek kas potansiyelini görmeye yardımcı olmamaktadır.

Değerlendirme çoocuğa yüksek destek parametreleri sağlanarak farklı hareket kombinasyonları sırasında tüm kasların birbiri ile olan bağlantısına bakarak olmalıdır.

Yüksek destek parametresi burada çok önemlidir. Çünkü yüksek destek ile çocuk doğal ve biyolojik olarak gevşeme sağlıyor olabilir.

Bu şu demektir anatomik olarak kaslar kısalmamıştır. Çocuk destek parametrelerinin eksikliğinden ötürü kas blokajları ya da kas stres ağlarının oluşması nedeni ile kaslar kısa davranıyordur.

Bu da kaslar gerçek bir kısalma ya da esneklik kaybı yaşamıyor anlamına gelir.

Yanlış ve yetersiz değerlendirme çocuklarda kas kısalığı sonucuna vardırıyor ve ameliyat kararlarında acele ediliyor.

Ameliyat, gevşeklik dezavantajını her durumda açığa çıkarır.

Yanlış karar ile yani ihtiyacı olmayan zaten doğal gevşemeye sahip bir çocuğa ameliyat ile biyolojik olmayan yapay bir gevşeme de verildiğinde bu haddinden fazla bir gevşemeye neden oluyor. Özellikle gövde ve leğen kemiği/pelvis bölgesi stabilite kaybına uğruyor. 

Bir başka dezavantaj yürüme sırasında adım yüksekliği kaybıdır. Bu durum ile sık karşılaşırız çünkü adımı yükselten kaslarda gevşeme yapılmaktadır.

Ameliyat sonrası simetriyi bulmakta zorlanan vücut hattı ve adım yüksekliği azalması beklediğimiz dezavantajlardır.

Bu dezavantajları minimuma indirmek ameliyatın doğru zamanda gerekli ise yapılması ve ameliyat öncesi koordinasyon performansının oldukça kodlanmış olmasını içerir.

Ben hiç bir çocuğun ameliyat ile karşı karşıya kalmasını istemem. Fakat çocukların büyüme dönemi özellikle 7-9 yaş arası okul yaşantısının da çok arttığı, terapi odağının küçük yaşlarda ki gibi yoğun olmadığı süreçlerde, hareketsizliğin, ekran ve masa kullanımının arttığı bu yaş ve yaşam dilimleri ameliyat ile karşı karşıya getirmektedir.

Yaşam tasarımının ve doğru terapötik hamlelerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum bu yazımın sonunda ve şunu da eklemek istiyorum.

Ben bir çocuğun ameliyat kararını bir kaç gün boyunca arka arkaya yaptığım terapötik hamleler sonucunda dikkatle ve defalarca gözlemleyerek alıyorum.

Basite indirgenmemesi gerektiğinin, her kararın çocuğun hareket performansında ne tür kazanım ya da kayıp vereceğinin hesabı çok iyi yapılmalı.

Kararın, çocuğun fonksiyonel yaşamında gerekliliği de ayrıca gündemde dikkatle yorumlanması da unutulmamalıdır.

İlkay Çolapkulu

BSN Kurucusu